Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı Şehir Plancıları Odası Başkanı Berkay Ramiz, Taşınmaz Mal Edinme ve Uzun Vadeli Kiralama (Yabancılar) (Değişiklik) Yasası’nın, hiçbir sağlam temele oturtulmadığını ve günü kurtarmak için hazırlandığını ileri sürdü.
Ramiz yaptığı yazılı açıklamada, ülkenin birçok yerleşiminde ciddi ve vahşi bir yapılaşma baskısı olduğunu ifade ederek, bu yapılaşma baskısının özellikle kıyı bölgelerini etkilediğini ancak son dönemlerde bunun Dörtyol-Geçitkale bölgesine de sıçradığını kaydetti.
Söz konusu yasa değişikliğinin olumlu gözükse de ciddi sıkıntıları beraberinde getirdiğini savunan Ramiz, “Yasa değişikliği, yabancılara arazi satışını, yerleşimin yüzölçümünün belli bir oranı ile kısıtlarken, toplu konut projelerinde ise projenin yüzde 80’inin yabancılara, yüzde 20’sinin ise yerliye satılmasını öngörüyor” dedi.
Devletin elinde mevcut durum ile ilgili bir veri bulunmaması nedeniyle yasada getirilen kısıtlamaların uygulanabilirliğinin bugün için mümkün görünmediğini belirten Ramiz, şu örneği verdi:
“En yüksek yapılaşmanın olduğu bölge olan İskele’de, arazinin yüzde kaçının yabancılara satılmış olduğu ortaya konmadan söz konusu kısıtlamanın nasıl uygulanacağı muallak kalmaktadır.”
Yasa değişikliğinden önce yabancılara konut satışının bir ile kısıtlandığını ifade eden Ramiz, “Yapılan değişiklikte bu noktada bir farklılık olmasa da eklenen bir madde ile Türkiye vatandaşları bir yerine üç konut alabilecek ve yukarıda bahsedilen projenin yüzde 80’lik kısmının dışında kalacak, yani yerli gibi değerlendirilecek” dedi.
Tüm bunların yeni belirsizlikler çıkardığı gibi bu belirsizliklerin planlama yapmada olumsuzluk yarattığını kaydeden Berkay Ramiz, “Özellikle seksen milyonun üzerinde nüfusa sahip bir ülke vatandaşını yerli gibi kabul etmek ülkeye gelecek olan nüfusun ve dolayısı ile konut ihtiyacının kestirilemez hale gelmesine neden olmaktadır” ifadelerini kullandı.
-“İlerleyen süreçte kentlerimiz hiçbir şekilde ihtiyaçlara karşılık verecek durumda olmayacak”
Nüfus projeksiyonu ve konut ihtiyacının belirlenemediği bir yerde ne imar gelişme sınırı, ne altyapı ihtiyacı, ne sağlık ve eğitim gibi sosyal ihtiyaçlar ne de enerji ihtiyacının öngörülebileceğini belirten Ramiz, şöyle devam etti:
“Hali hazırda sağlam temellere oturtulmuş bir devlet politikası olmayan bu konularda, bir politika üretmenin daha da zorlaşacağı gibi bu durum hükümetin ve belediyelerin bütçe planlaması yapamamasına neden olacaktır. İlerleyen süreçte, teknik ve sosyal altyapı yatırımları zaten yetersiz olan kentlerimiz hiçbir şekilde ihtiyaçlara karşılık verecek durumda olmayacaktır.”
Oda Başkanı Ramiz, yasa değişikliğinin, demografik ve kültürel kimliğini her geçen gün kaybeden ülkede, sosyo kültürel yozlaşmanın önünü açacağını ve hızlanmasına neden olacağını da ileri sürdü.
-“Günü kurtarmak için alınan kararlar ışığında hazırlanmış bir yasa değişikliği”
Yasa değişikliğinin, arz-talep ilişkisi gözetilmeden, yerleşimlerin hiçbir planı yapılmadan, agresif bir şekilde üretilen konut stokunun bir oranda eritilmesi için yapıldığını ve hiçbir sağlam temele oturtulmadığını savunan Ramiz, şunları kaydetti:
“Tıpkı birçok diğer konuda olduğu gibi, hiçbir veriye dayandırmadan, nasıl uygulanacağı belli olmayan, günü kurtarmak için alınan kararlar ışığında hazırlanmış bir yasa değişikliği olmuştur.”