1751-2020 yılları arasındaki veriler incelendi. Yapılan bir araştırmada, özellikle evli ve üniversite mezunu erkeklerin, uzun yaşama ihtimalinin yüksek olabileceği sonucuna varıldı.
Danimarkalı bilim insanlarına göre, erkeklerin ortalama yaşam süresi kadınlardan daha az olmasına rağmen “kadınlardan daha uzun yaşama şansları” olabilir.
Sonuçları BMJ Open dergisinde yayınlanan araştırmada, tüm kıtalarda 199 ülkedeki kadın ve erkeklerin yaşam sürelerine ilişkin 1751-2020 yıllarında toplanan veriler incelendi.
Araştırma, gelişmiş ülkelerde erkeklerin kadınlardan daha uzun yaşama olasılığının, 1970’li yıllara kadar düştüğünü, ancak sonraki yıllarda tüm popülasyonlarda giderek yükseldiğini ortaya koydu.
Yaşam süresinde sigara ve alkol kullanımı gibi diğer davranışlar etkili
Ortalama yaşam süresindeki değişimlerin artması ve düşmesinde, sigara ve alkol kullanımı gibi diğer davranış farklılıkların etkili olduğu belirtildi.
1751’den bu yana incelenen tüm topluluklarda neredeyse tüm yıllarda erkeklerin kadınlardan daha uzun yaşama olasılığının yüzde 25 ile 50 arasında değiştiği görüldü.
Uzmanlar ayrıca “Evli veya üniversite diplomasına sahip erkekler, bekar veya lise diploması olmayan kadınlarla kıyaslandığında daha uzun yaşama eğiliminde.” değerlendirmesini yaptı.
Araştırmacılar, “Erkeklerin ortalama yaşam süresi kadınlardan daha düşük ve ölüm oranları da her yaşta daha yüksek olsa da, erkeklerin de kadınlardan daha uzun yaşama şansı yüksek. Bu bulgular, ‘kadınlar erkeklerden daha uzun yaşar’ inancına meydan okuyor. Ortalama yaşam süresindeki farklılıklar üzerine körlemesine bir yorum, gerçek eşitsizliklerin çarpıtılmış şekilde algılanmasına yol açabilir. ” ifadesini kullandı.
