HAKİKAT ÖZEL HABER
Mali İşbirliği Protokolü’nün emeği sömürmek üzerine maddelerden kurulu olduğuna işaret eden Serdaroğlu “Türkiye’nin de önüne bu maddeleri götürdüler. Sürekli özel sektör ile kamuyu birbirine vurdurma algısı yaratıyorlar. Burada özel sektör de mağdur olacak. Özel sektör patronlar tarafından sömürülüyor hükümetler ise izleyici oluyorlar. Sendikaları da yok. Bu prtokolde amaçlana çalışanların tüm kazanılmış haklarını alıp çalışma standartlarını geriye götürmek. Eğer hükümet edenler bunda ısrarcı olacaklarsa, bu mücadeleyi sadece kamu çalışanlarının vermesi değiş bütün kesimlerin birlikte bu mücadeleyi vermesi gerekir” diyerek şunları ekledi:
Kölelik sistemi
“Şu an özelde yaratılan modern kölelik sistemini kamuya entegre etmeye çalışanlardır. Kamuda bunun yaratılamamasının sebebi sendikalardır. Bundan dolayı sendikalar yasasında da değişikliğe gitmeye çalışıyorlar. Sendikaları itibarsızlaştırma çalışmaları da bu yönde yapılıyor. Biz geleceğe yürümeyi bekliyoruz fakat bu hükümet bizi tutup geçmişe götürmeye çalışıyor.
Şu anda hükümet edenler seçim zamanı eğer emeği sömüreceklerini söyleselerdi şu an hiçbirşey söyelemezdim. Bütün sivil toplum örgütlerinin burada tek bilek olup bu duruma karşı koymaları gerekiyor. Protokoldeki bu maddeler sermayenin önünü açıyor. Buna engel olmamız gerekiyor”
Ortalık yangın yeri
“Ortalık yangın yeri, her tarafta sorun, bir yandan eylemler yapılıyorken sen hala hükümet olarak atama yapıyorsun. Bunun adı atama değil rant dağıtmaktır. Mezuniyetine bile bakmadan baremine dikkat etmeden atama yapıyorsun. Buna rant dağıtma denir. Hükümet edenlerimiz şu anda çok büyük yanlış içerisindeler. Siyaseti olan güveni iyice yokediyorlar. Şu anda milletvekillerin tümü bu düzeni savunmuyorlar. Eğer savunmuyorlarsa muhalefetini yapmak zorundalar. Muhalefet yapmak “haberimiz yoktu” demekle olmaz. Çünkü bu maddeler muhalefetin hükümette olduğu dönemdede protokole koyulan maddelerdi”
Bu memleketi soyanlar
“Dışarıda vergisini kaçıranlara, bu memleketi soyanlara bakmayacaksın geleceksin işçinin emekçinin ek mesailerinin peşinde düşeceksin. Bu ek mesaileri hak edenler hemşirelerimiz polislerimizdir. Bu insanları resmen sömürüyorsun fakat haklarını vermiyorsun. Böyle bir anlayış olamaz.
Hükümet ortaklarının bile haberi yoktu mali protokolden. Hükümete güvenin üst noktada olması gerekiyor fakat görüldüğü üzere hükümet ortaklarının da protokolden haberi yok”
Derdimiz Türkiye değil
“Bizim derdimiz Türkiye ile değil. Ben Türk oğlu Türküm dolayısıyla Türkiye ile bir derdimiz olamaz. Siyaseten kurulmuş sendikalar da var. Sen bu sendikaları temizlemek için bütün sendikaları töhmet altında bırakıp bu doğrultuda adımlar atarsanız bu sefer bizi de karşınızda bulursunuz. Benim sendikamda her görüşten üye vardır. Biz çalışanın yanındayız bizi diğer siyaset yapan sendikalarla karıştırmasınlar”
Mesai ödememek, ne demek?
“Sürekli AB’ni örnek gösterenler gidip TÜK’te çalışanların çalıştığı şartlara baksınlar AB standartlarında mı. Orada çalışan emekçiler mesaisini de almıyor. Madem mesai almasını istemiyorsun o zaman istihdam yap. 22 saat çalıştırıp mesai ödememek ne demek? Biz Hür-İş’e bağlı 8 sendika olarak Asgari ücret ile ilgili bir mücadele başlattık. Çoğu çalışan patronu görmesin diye tepkisini sosyal medyada bile tepksini ortaya koyamıyor. 22 senedir asgari ücret ile çalışan emekçi bir anda işten çıkartılıyor. Asgari ücreti belirlerken yasanın gereklilikleri yerine getirilmediği için mahkemeye götürdük. Ancak bunu götürürken hiç bir emekçimiz de 4.400’ün geriye gideceğini düşünmesin. Önümüzdeki zamanda düzgün bir zemine oturtmak için mahkemeye götürüyoruz bu durumu. Çünkü bu siyasiler sermayenin sözcüsü olarak çalışıyorlar. Bu tarz insanların mecliste olmaması için elimizden gelen çalışmayı yapacağız”